Bal çeşitli makro ve mikro bileşenlerden meydana gelmiş, karmaşık yapıda bir besin kaynağıdır. Yapısı coğrafi koşullara, iklim şartlarına, mevsime, toprak yapısına, bitki örtüsüne göre çeşitlilik gösterir. Bu çoklu sebeplerden dolayı hakkında yapılan analizler de çeşitlilik göstermektedir. Bileşim sonuçları birçok nedenle değişebildiği halde genel olarak %80’i değişik türlerde şeker, %17`si sudur. % 3’ü ise aroma, enzim, vitamin, asit gibi değerli maddelerden oluşmaktadır. Ayrıca bal içeriğinde 27 değişik minerali barındırır.
Arı; nektarlardan topladığı vitaminleri, azotları, birtakım enzimleri, asitleri, çeşitli şekerleri (glikoz, früktoz, sakkaroz) kursağında bir sıvıya dönüştürür. Ancak bu maddelerin arıdan mı nektardan mı geldiği hala öğrenilememiştir. Balın bileşiminin kaynağı tamamen açıklanamamıştır ama içeriğindeki vitamin ve aminoasitlerin polenle birlikte oluştuğu düşülmektedir.
Arının bal özlerini toplayıp kovana doğru yaptığı yolculuk sırasında taşıdığı özler bala dönüşür. Arının taşıdığı sakkarozun parçalanmasıyla ızomaltoz, erloz ve maltoz oluşmaktadır. Bu şekilde balda daha fazla şeker meydana gelmektedir. Balın besleyici değerinin en önemli etmenlerinden biri yapısında barındırdığı yüksek miktardaki fruktozdur. Fruktoz miktarının yüksekliği kristalleşmenin daha az görülmesini sağlar. Balın bileşiminin en önemli parçasını oluşturan karbonhidrat, arıların nektarlardan topladığı en önemli enzimlerin (sakkaroz, glikoz, fruktoz…) aktive olması sonucunda meydana gelir. Bu şekilde kompleks bir yapı oluşmuş olur. Balın içeriğinde bulunması gereken bu bileşenler sayesinde balda hile yoluna gidilmesinin önüne geçilmiş olur.